Mobilya, günlük yaşamımızın her alanında ihtiyaç duyduğumuz, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen temel ihtiyaçlarımızdan biri olarak tanımlanabilir. Yükselen hayat standartları, kentsel dönüşüm projeleri, nüfus artışı ve yurtdışındaki artan talep mobilya sektörünü doğrudan etkilemektedir. Mobilya sektörü; ana, yardımcı ve yan unsurlarıyla birlikte, yıllık ortalama 437 milyar dolarlık bir değer üretmektedir. Dünya mobilya pazarının(177,5 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz) lideri, %34’lük pazar payı ile Çin’dir. Bu muazzam pastada Türkiye’nin payı ise 2,4 milyar dolarla yaklaşık %1,4’tür. Dünya mobilya ihracatında; Almanya ikinci, İtalya üçüncü, Polonya dördüncü ve ABD de beşinci sıradadır. Türkiye ise 2014 yılında, 228 ülke arasında, dünyanın en fazla mobilya ihracatı yapan 14. ülkesi olarak büyük bir başarıya imza atmıştır.

Yerel ve küresel pazarlara yönelen Türk mobilya sektörü, çok geniş bir yelpazede üretim yapmaktadır. Türkiye’de istihdam kapasitesi en yüksek sektörlerden biri olan mobilya sektörü, 2015 yılı verilerine göre, 214 ülkeye yaklaşık 2 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Türk mobilya sektörünün, 2023 yılı ihracat hedefi ise 10 milyar dolardır. 2015 yılında, Türkiye’nin mobilya sektöründe en fazla ihracat yaptığı ülke Irak’tır. İkinci sırada ise Suudi Arabistan yer almaktadır. Bu iki ülkeyi sırasıyla; Libya, Almanya ve Azerbaycan takip etmiştir. Türk mobilya sanayi, katma değeri yüksek bir sektör olarak, hammaddelerinin neredeyse tamamını(döşemede kullanılan tekstil, suni deri ve hakiki deri gibi malzemeler, ahşap malzemeler, metal ve cam malzemeler başta olmak üzere) yurtiçi pazardan sağlamaktadır. Bu açıdan baktığımızda, Türkiye’nin dünya mobilya pazarında daha fazla söz sahibi olabilmesi için;

  • Sektörün önündeki yüksek hammadde ve enerji maliyetlerinin acilen düşürülmesi,
  • Ar-Ge ve patent konusunda, sektörün gelişimine fayda sağlayacak çalışmalara hız verilmesi,
  • Uluslararası standartlar ve kalite şartlarına uyum sağlayacak şekilde üretim yapılması,
  • Mobilya imalatı ve ihracatı yapan firmalara devlet tarafından kolaylıklar sağlanması,
  • Mobilya sektöründe istihdam edilen, işgücünün eğitim düzeyinin artırılmasına dönük çalışmalar yapılması,
  • İşgücü maliyetlerini düşürmek için SGK primlerinin, AB ülkeleri seviyesine düşürülmesi,
  • Yurtdışı fuarlara daha fazla katılım sağlanması,

gerekmektedir.

2020 yılı itibariyle, 500 milyar dolarlık bir hacme ulaşması beklenen dünya mobilya pazarından, Türkiye’nin payına düşeni(en az %5) alabilmesi için, mevcut sorunlarını çözmesi ve uluslararası rekabet gücünü artırması bir mecburiyettir.

Kaynaklar :

  • Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği, Mobilya Sektör Raporu-2016
  • trademap.org
  • tuik.gov.tr